Çocukları Amacına Uygun Desteklemek

“Oyun oynarken, yemek yerken, kudururken: çocuklar sürekli öğrenirler. Ebeveynler çocuklarının bu giderek karmaşıklaşan dünyaya daha iyi hazırlanmaları için onları geliştirebilirler.

Ebeveyn olmak: bu programlanmış olabilir mi?
İyi ebeveyn olmak: İnsanlar bunu nesiller boyunca nasıl öğreniyorlar? Bugün biliyoruz ki anneler bilgilerini annelerinden kendi başlarına alır/deneyimler ve sonunda kendi kızlarına aktarırlar. Araştırmacılar buna “eğitimsel bilginin kuşaklar arası aktarımı” olarak adlandırıyorlar.

Hayvanlarda dahi, iyi anne olma yeteneği genetik değildir. Belirleyici faktör, tavşan gibi bir dişi hayvanın “iyi” veya “daha az iyi” bir anne tarafından yetiştirilip yetiştirilmemesidir. Bu şu demek: Tavşan annesinin yavrularıyla ilişkisi ne kalitede ve ne kadar yoğundu? Yuvayı dikkatle hazırlayıp, korudu mu, yalamalar ne sıklıktaydı? Küçükleri ne kadar iyi korudu, ve daha sonra onları dünya için ne kadar teşvik etti?
Araştırmacılar, tüm bunların, daha sonra yavru tavşanlar anne olduklarında, küçük kız tavşanın beyninde izler bıraktığını, hatıra resimleri” olarak uyarılacağını buldular.”

İyi anneliğin kriteri nedir günümüzde, bizlere yetersizlik hissi verdiren nedir? Ayrıca yetersizlik hissine girmemize gerek var mı? Kriterler ortada, çocuğunla bağlanma durumun nedir, ne sıklıkla kucağına aldın, sevgin, ilgin, şefkatin nasıldı?
.
Yine aynı yazar öğrenmeyle ilgili olarak: “Her şeyden önce çocukların gelişmesi için duygusal güvenliğe ihtiyaçları vardır. Yani: çocuklarınız için yeterli zaman ayırın, onlara dönün ve küçük çocuklarınıza sevginizi gösterin. Tüm gelişimini bu şekilde desteklersiniz. Bu yoğun (intensiv) ilişki, amaçlı destekten, (gezielte Förderung) eğitici öğrenme materyallerinden ve pedagojik süper oyuncaklardan daha iyidir.”

Çocuk yetiştirmek üç temele dayanmaktadır:
  1. İlk olarak sevgi ve güven
  2. Sınırları belirleyin
  3. Ölçülü bir şekilde gelişimine destek olun

Yani: Çocuğunuzla birlikte olmak, onu cesaretlendirmek, onunla mutlu olmak bir ebeveyn olarak en önemli görevinizdir. İnsancıl ve dostça bir şekilde çocuğunuzun yanında olursanız, ona faydalı olabilirsiniz.

Çocukların en iyi şekilde gelişmeleri için strese girmeye gerek var mı?

Hızla değişen bir dünyada yaşıyoruz. Bugün önemli ve geçerli olan şeyler ilerde önemini kaybedebilir. Ebeveynler sürekli değişen bu dünyada bugün sahip oldukları konumlarını kaybedebilirler. Güvensiz hale gelirsiniz ve çocuğunuza daha sonra tamamen mutlu olması için ihtiyaç duyabileceği her şeyi vermek istersiniz.

Gerçekten önemli olan nedir?

Bu nedenle bugün ebeveynlere çocuklarına sundukları en önemli şeyin ne olduğunu sormak önemlidir. Peki, çocuğunuza her şeyden önce daha sonraki yaşamına giden yolda vermek istediğiniz nedir?

Eğer böyle sorarsak cevap birden basitleşir ve kolaylaşır:

  • İlerde yaşamın zorluklarını yenecek/direnecek bir güç.
  • Yardıma ihtiyaç duyduğunda yardım eden ve güvenilir bir arkadaş çevresi.
  • Fikirlerini cesaretle ifade edebilen ve yardımına ihtiyaç duyulduğunda yardıma her an hazır olabilecek şekilde bir insan.
  • Merakını, yaratıcılığını ve keşfetme heyecanını tüm yaşamı boyunca sürdüren bir insan.

Eğer çocuğunuzun bunlara sahip olmasını istiyorsanız, yapabildiğiniz kadar ona daha çok yol gösterin. Bütün bunlar heybesinde olan bir çocuk kaybolmaz ve uçuruma düşmez.

Ancak bu “ekipman” eksikse arıza riski vardır. Mükemmel bir bilgisayar mühendisi veya mükemmel bir ingilizcesi olan birisi bile buradan hiç bir yere ulaşamayacaktır.”

Aynı şekilde Nörobiyolog Sinan Canan “İnsanın Fabrika Ayarları” kitabında “İnsanın diğer insanlardan ilgi görmeye ve aynı zamanda onlara duygusal alaka duymaya programlı” olduğunu söyler. Küçük yaşlardan itibaren olumlu duygusal ortamlarda bulunan, kendisiyle verimli şekilde vakit geçirilen çocukların daha sağlıklı, daha dirençli, daha özgüvenli ve sorumluluk almakta daha atak, zorluklara daha dayanıklı insanlara dönüştüklerini açıkça görüyoruz.”

Yine yapılandırılmış, kurgulanmış ortamla karşılaşan çocuklarla ilgili ve anneleri en çok yetersizlik hissine kaptıran durum hakkında da: ” İnsan bebeği, etrafta hazır ve yapılandırılmış bir çevreyle karşılaştığında, çözecek bir sorun veya yapacak bir şey bulamadığında gelişemez. Çünkü evrimsel kurgusu “sorun çözme” üzerine yapılandırılmıştır. Yani o bildiğimiz oyuncakların çoğunun, aslında zihinsel gelişimimiz için olumsuz etkiye sahip olduğundan şüphelenmemiz için yeterli nedenlerimiz var.”

Bunca programlara ve kişisel gelişim kitaplarına rağmen hala “ideal” insan yetiştirme konusunda bir fikrimizin olmayışına hayret ettiğini söylüyor Sinan Canan.

Zamanımızın bilim insanları bu konularda bizleri bangır bangır uyarır, bizler için kitaplar yazar, programlar yaparken hala bir arayışın içinde kendimizi yetersiz, huzursuz hissetmemiz de sanki biraz bizim tembelliğimiz mi acaba?

Bu yazıda Alman Nörobiyolog Gerald Hüther’den ve Türk Nörobiyolog Sinan Canan’ın kitaplarından alıntı yaptım.

İnsanın Fabrika Ayarlar Beden: Sinan Canan 

Çocukları amacına uygun desteklemek (Kinder Gezielt Fördern) kitabından alıntı. Cornelia NitschGerald Hüther

 

Bir cevap yazın