Hikayeler çocuklar için güzel bir sohbetten daha fazlasıdır, tedavi edici yönleri vardır. Doğru kitaplar gelişim aşamalarını daha kolay geçmeye, zor durumları daha zararsız atlatmaya yardımcı olur.
İlk kitap terapimi 11 yaşında yaptım. O zamanlar anahtar sözün ne anlama geldiğini bilmiyordum. Okumanın faydalı etkilerinin farkında değildim. Çocuk algımla sadece şunu hissettim: En sevdiğim kitabı keşfetmiştim. Beni olağanüstü bir şekilde büyüleyen bir kitap. Bir kitap ki; beni güldüren, beni teselli eden, bana eşlik eden. İyi bir arkadaş gibi. Christina Nöstlingerin gençlik romanı «Gretchen Sackmeier» hayatıma girdi. Grethensin ailesi ayrılmıştı. Annesi hayatını yeniden düzenlemek istiyordu. Kardeşleri sinir bozucuydu. Ve Gretchen ergenlik zamanlarının içindeydi, kendisini hantal ve güvensiz hissediyordu.
Çocuklar bir kitabın hikayesini sanki onun bir parçası gibilermiş gibi yoğun duygularla yaşarlar.
Romandaki karakterle aynı konumdaydım. Köyümüzde bulunan küçük kitapçı bu durumu tahmin ediyor muydu bilmiyorum. Kitabı bana bak burada senin için bir şeyler olabilir diye verdi ve ben kitabın içine hiç bakmadan tüm harçlığımı bu kitaba «Gretchen Sackmeier» verdim. İlk cümlede aşktı belkide bu, ya da kurtuluş.
Kitapların iyileştirici etkisi olduğu bilimsel olarak biliniyor
Kitapların bizi başka dünyalara götürme ve bizlere başka bakış açıları açma güçleri vardır. Doğru hikaye teselli edebilir, cesaret verebilir, ayna tutabilir, anlam katabilir, tutkuları ateşleyebilir ve hatta hastalıkları tedavi edebilir diyor Karin Schneuwly. Bu dilbilimci yazar kitapların tedavi ediciliği hakkında eğitim almadan önce, yıllarca Literaturhauses Zürich ün programlarından sorumluydu. Bugün Zürichte serbest yazar ve okuma terapisti olarak çalışıyor.
Bibliyo veya okuma terapistleri Karin Schneuwly gibi dilin ve hikayelerin iyileştirici gücünden amaçlı bir şekilde kullanırlar: Uygun bir literaturle birlikte bilinç ve şifa sürecini başlatırlar. İngiltere de yapılan bir araştırmaya göre okuma terapisi hastaların ilaçlarını azaltmalarına vesile olmuş. Okuyan hasta daha sakin ve pozitif olduğundan, hastaneler 19.yy da kütüphaneler kurmaya başladılar.
Bu yaratıcı tedavi yöntemi İskandinavya, Abd, ve Büyük Britanyada yaygındır. Bu bölümü Amerikan Üniversitelerinde okuyabilirsiniz. İngiltere de hafif depresyonlu hastaların reçetelerine ilaç niyetine kitap yazılıyor.
Çocuklar kitap okumayla oluşan yakınlığı asla unutmazlar
Okuma terapisti Karin Schneuwly çocukların bu yakınlığı asla unutamayacaklarını hatta yetişkinlik çağlarında da bu kitap okurken ebeveynleriyle yaşadıkları bu yakınlığı ve ebeveynlerinin seslerini hep hatırlayacaklarını söylüyor.
Nasıl işleyeceği çok basit. Hareketli, gergin bir çocuğun sakin bir kitaba utangaç bir çocuğun da cesaretlendirici bir kitaba ihtiyacı vardır diyor Schneuwly. Mesela Pippi Langstrumpf kitabındaki karakter nasıl çılgın olabileceğinizi ve yetişkinlerin kurallarının tartışılmaz olmadığını anlatıyor. Ronja Räubertochter kitabı korkularınızla nasıl baş edeceğinizi anlatıyor. Okumanın etkisi her seferinde şaşırtıyor ve ilham veriyor diyor İngiliz Ella Berthoud ve ekliyor “Çocuklar okudukları kitapların içinde büyürler”
Kaynak: https://www.fritzundfraenzi.ch/erziehung/entwicklung/mit-buchern-durch-die-krise
Son yorumlar